Doğum kontrol yöntemleri, ülkemizde genellikle yeterince dikkate alınmadığı için birçok aile sürpriz çocuklarla karşılaşabiliyor. Bu durum yalnızca doğum kontrol yöntemlerini hiç kullanmamaktan kaynaklanmıyor; aynı zamanda kullanılan yöntemlerin yanlış veya düzensiz uygulanmasından da kaynaklanabiliyor. Örneğin, süresi dolmuş spirallerin kullanımı veya kondomların hatalı kullanımı gibi sorunlar, gebelik riskini artırabilir.
Doğum kontrol yöntemlerinin genel halk sağlığı üzerindeki etkilerini ve sağladığı faydaları inceleyerek, hangi yöntemlerin size uygun olabileceğini belirleyebilirsiniz.
Gebelik Aralıklarını Uzatır: Anne adayının gebelikler arasındaki süreyi uzatarak, sağlıklı bir aile planlaması sağlar.
Doğumu Planlama İmkanı Sunar: Çiftlere çocuk sahibi olma zamanını kontrol etme fırsatı verir.
Anne Ölüm Riskini Azaltır: Gebelik ve doğum sırasında yaşanabilecek sağlık sorunlarını azaltarak anne ölüm riskini düşürür.
Geç Yaştaki Gebeliklere Engel Olur: İleri yaşta hamilelik risklerini azaltır ve sağlık sorunlarını minimize eder.
Cinsel Hastalıkların Geçişini Önler: Bazı yöntemler, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma sağlar.
Ekonomik Sarsılmayı Önler: İstenmeyen gebeliklerin önlenmesi, ekonomik yükleri hafifletir.
Evlilik Dışı Cinsel İlişkilerde Koruma Sağlar: Bu yöntemler, evlilik dışı ilişkilerde gebelik riskini azaltır.
Doğum kontrol yöntemleri, tıbbın gelişmesiyle birlikte geniş bir seçenek yelpazesi sunar. Bu yöntemler, geri dönüşümlü ve geri dönüşümsüz seçenekler olarak iki ana gruba ayrılabilir. İşte her iki kategori altında yer alan başlıca yöntemler:
Kondom (Prezervatif) Kullanımı: Erkeğin cinsel organına takılan kondomlar, %90'ın üzerinde koruma sağlar. Ayrıca, cinsel hastalıklardan korunma sağlar ve hem evli hem de bekar çiftler tarafından kullanılabilir.
Vajinal Diyafram Kullanımı: Vajinal diyafram, vajinaya bir bariyer uygulayarak gebelik riskini azaltır. Spermisid jellerle birlikte kullanılması gerekmektedir, aksi halde etkinliği düşer.
Doğum Kontrol Hapları: Östrojen ve progesteron hormonları içeren bu haplar, yumurtlama döngüsünü baskılar ve gebelikleri önler. Ancak damar, kalp, meme kanseri öyküsü veya karaciğer sorunları olanlar için önerilmez.
Enjeksiyonlar: Aylık veya üç aylık aralıklarla yapılan progesteron enjeksiyonları, doğum kontrol haplarına benzer şekilde çalışır.
Cilt Altı İmplant Kullanımı: Yaklaşık 5 yıl boyunca etkili olan bu yöntem, düzenli hormon salgılar. Kilo artışı ve sıvı birikimi gibi yan etkiler görülebilir.
Spiral Kullanımı: Hormonlu ve hormonsuz seçenekleri bulunan spiraller, rahim içinde T şeklinde yerleştirilir ve uzun süreli koruma sağlar. Ancak bazı kadınlarda yan etkiler görülebilir.
Kadınlarda Tüpleri Bağlatma: Kadınlarda tüplerin cerrahi olarak bağlanması, gebeliği %99 oranında engeller. Ancak, bu işlemden sonra doğal yolla gebelik elde etmek mümkün olmayabilir.
Erkeklerde Tüpleri Bağlatma: Testislerdeki spermleri sperm haznesine aktaran tüplerin bağlanmasıyla yapılan bu yöntem, genellikle geri dönüşümsüzdür. Tüp bebek tedavisinde zorluklar yaşanabilir.
Geri Çekme Yöntemi: Bu yöntemde, erkeğin boşalmadan önce cinsel organını çıkarması söz konusudur. Ancak, düşük koruma oranı nedeniyle güvenilir bir yöntem olarak kabul edilmez.
Takvim Yöntemi: Kadının adet döngüsüne dayanan bu yöntem, yumurtlama dönemlerinin doğru tahmin edilmesini gerektirir. Hesaplama hataları ve sperm yaşama süresi gibi sorunlar, etkinliğini azaltabilir.
Ertesi Gün Hapı: Bu haplar, acil durumlar için tasarlanmıştır ve sürekli doğum kontrol yöntemi olarak kullanılmamalıdır. Uzun vadeli kullanımı rahim ve üreme sağlığı sorunlarına yol açabilir.
Doğum kontrol yöntemleri hakkında daha fazla bilgi almak ve size uygun seçenekleri keşfetmek için sağlık profesyonelleriyle iletişime geçebilirsiniz. Bilinçli seçimler yaparak sağlıklı bir aile planlaması oluşturabilirsiniz.