Üreme çağındaki kadınların büyük bir kısmının ortak sorunu olan ve tıp dilinde endometriozis, bilinen adıyla ise sancılı adetin çeşitli sebepleri olduğu gibi yapılan tedavi ile bu sıkıntıdan kısa sürede kurtulmanın da mümkün olmaktadır. Ağrılı adetin tedavisi var mı? Şiddetli adet sancısı neden olur? Adet sancısından kurtulmanın yolları neler? Üreme çağındaki kadınların hayatını kabusa çevren sancılı adet bazı şeylerin habercisidir ama tedavisi de mümkündür.
Ağrılı adet dönemi geçirmenin bir kader değil mutlaka önemsenerek tedavi edilmesi gereken bir durumdur.
Üreme çağında olan kadınların hastalığı olarak kabul edilen endometriozis kadınların yaklaşık yüzde 5-10'nunu etkileyen ağrılı kronik bir hastalık. Kadınlarda rahim iç dokusu (endometrıum), adet döngüsü sırasında her ay kalınlaşıp olası bir gebelik için hazırlık yapar, belirli bir süre sonra gebelik olmadığı anlaşıldığında kanayarak vajina yolu ile dışarıya atılan hücrelerden oluşur. Bu hücreler vücutta sadece rahimde bulunur.
Olağan dışı bir durumla, vücudun doğal dengesinin bozulmasıyla bu hücrelerin rahim dışında yer alması halinde endometriozis hastalığı meydana gelir. Endometrium dokusu ister rahim içinde isterse dışında olsun adet siklusu sırasındaki östrojen ve progesteron düzeylerindeki yükseliş ve düşüşlere duyarlıdır.Rahimin içindeki endometrial dokunun aksine bu hatalı yerleşmiş dokudan köken alan kanın dışarıya akışı yoktur. Ortaya çıkan kan birikerek kistleşebilir ya da çevre dokulara yerleşebilir. Yumurtalılara yerleştiği zaman çikolata kisti adı verilen (endometrioma) kistleri oluşturur.
"Hamile kalmakta zorlanan kadınlarda daha fazla görülüyor"
Endometriozis rahatsızlığının, belirti göstermeden bile her kadında gelişebilen bir durum olmaktadır.Toplumdaki kadınların tümü değerlendirildiğinde yüzde 5-10 oranında etkili olan bu hastalık, çocuk sahibi olmakta zorlanan kadınlarda ise yüzde 40 oranında karşımıza çıkmaktadır. En sık yumurtalıklarda görülür. Olguların yüzde 75'inde lezyon yumurtalıklardadır, daha sonra sırası ile karın zarının rahmin arkasında kalan boşluğunda (douglas poşu), rahmi yerinde tutan bağlarda, tüplerde, barsaklarda, mesanede, rahim ağzı, vajina, dış cinsel organlarda, cerrahi yaralarda, dikişli doğum esnasında açılan kesilerde görülürler.
Ağrının endometriozis bölgelerinden salgılanan prostoglandin adı verilen bazı özel maddelerin etkisiyle rahimde ortaya çıkan kasılmalardan kaynaklanmaktadır. Ancak ağrının şiddeti ile hastalığın şiddeti arasında bir ilişki yoktur. Hafif derecede bir endometriozis şiddetli ağrılara neden olabileceği gibi ileri derecede bir endometriozis olgusunda çok hafif adet sancısı görülebilir hatta hiç ağrı olmayabilir. Ağrı tipik olarak adetten birkaç gün önce başlar ve adet kanaması ile birlikte en fazla olur ve kanama boyunca devam eder. Hatta bazen ağrılar ağrı kesici ilaçlara cevap vermeyebilir. Adet sancısı dışında endometriozisde kronik kasık ağrıları ve bel ağrıları da olabilir. Bu ağrılar bacaklara doğru da yayılım gösterebilir. Aynı zamanda ilişki sırasında da ağrı olabilir. Genellikle adet düzensziliği çok sık görülmez ancak endometrioziste en sık görülen tipik kanama düzensizliği adet öncesi gelen kahverengi akıntılardır. Hastalık nedeniyle oluşan yapışıklıklar, anatomik bozukluklar, kadının üreme sistemindeki normal işleyişi bozup fertilizasyon sorunlarının yaşanmasına neden olur. Dokularda yapışıklık olmasa da, kistler normal ovulasyonu bozduğundan kısırlık nedeni olurlar.
Şiddetli endometriozis ve ağrı şikayeti olan kadınlarda en etkili olabilecek tedavinin cerrahi uygulamalar bulunmaktadır.
Uygulanan cerrahi girişimin laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak yapılması, alınan sonuçlara ve hastaların konforu açısından, karın bölgesinin açılarak yapılan açık ameliyata göre daha avantajlı kabul edilmektedir. Günümüzde laparoskopi çikolata kisti tedavisinde altın standart olarak görülmektedir.
Yapılan cerrahi girişimde çikolata kisti çıkarılmalı, meydana gelmiş olan yapışıklıklar açılmalı ve diğer endometriozis odaklarının yok edilmesi sağlanmalıdır. Genellikle bu şekilde tedavi edilen hastaların yüzde 50 kadarı 6 ay içinde doğal yollarla gebe kalabilir. Hem ağrının geçirilmesi, hem de kadının üreme potansiyelinin arttırılmasında etkili bir yöntemdir. Gebe kalamayan kadınlarda ise, yardımcı üreme yöntemleri uygulanabilir.