Pek çoğumuzun adını bile duymadığı ama gerek dünyada gerekse ülkemizde milyonlarca kişide bulunan HPV virüsü (insan papilloma virüsü), her yıl daha da yaygınlaşıyor. Cinsel yolla bulaşan en yaygın enfeksiyon olan HPV’nin 200’den fazla türü bulunurken, dünyada milyonlarca kişi, çoğu gençliğin sonlarında ve 20’li yaşların başında, halen HPV virüsü taşıyor.
HPV bazı kişilerde bağışıklık sisteminin etkisiyle kendiliğinden kaybolup sağlık sorununa yol açmazken, milyonlarca kişide ise genital siğiller ve çeşitli kanserlere yol açabiliyor. Genital siğiller, HPV virüsü enfeksiyonu hem kadında hem de erkekte daha sıklıkla genital bölgede, makat etrafında ve nadiren de ağızda oluşuyor. Bu siğiller veya diğer adı le kondilom yapıları Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu sonucu oluşan karnıbahar görünümünde, bazen tek , bazen çok sayıda, bazen toplu iğne başı kadar ufak, bazen de 4 cm çapına (ender durumlarda çok büyük çaplı ) erişebilen ağrısız kitleler ve papiller oluşumlardır.
En sık HPV tip 6 ve 11 genital siğillere neden olmaktadır. Fakat HPV tip 16,18, 31,33 , 35 ve 52 rahim ağzında hücresel değişikliklere yol açmaktadır. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların % 95'inde HPV virüsü saptanmaktadır. Kadın kanserleri içinde ön sıralarda yer alan rahim ağzı kanserinin (serviks kanseri) en önemli, hatta belki de tek nedeni HPV enfeksiyonudur. Bu sebep dolayısı ile HPV virüsü ve meydana getirdiği genital siğiller tespit edildiğinde mutlaka tedavi edilmeli ve hastalar doğru bir şekilde yakından takip edilip smear testi, HPV DNA testi ve gerektiğinde kolposkopik incelemeleri yapılmalıdır. Şu da bir gerçektir ki, HPV virüsünun bir sonucu olan genital siğil (kondilom) varlığında bu virüsün bulaştırıcılığı çok fazladır ve bu kondilomların yakılması ile virüs çoğu kez bulaştırıcılığı azalarak nekahat dönemine girer.
Hastalığın etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Dondurma veya yakma denilen işlemler ile siğiller ortadan kaldırılsa bile hastalık tekrarlayabilir..Bununla birlikte ortaya çıkardığı lezyonlar yani siğiller (kondilom) mutlaka zaman kaybetmeden tedavi edilmeli ve yakılmalıdırlar. Tedavi olmadığı taktirde siğiller hiçbir değişikliğe uğramadan uzun bir süre kalabilir, ancak bu davranışları oldukça nadirdir. Genelde sürekli olarak büyüme ve yayılma eğilimleri vardır. Kondilom ile birlikte başka bir vajinal enfeksiyon varsa bu büyüme daha hızlı olur. Çoğunlukla vücudun nemli ve sıcak bölgelerine doğru yayılma gösterir. Eğer vajina ve makat civarında anormal renk ve şekil değişiklikleri ile anormal kabarıklıklar görülürse, genital bölgede kaşıntı, yanma ve kanama varsa,partnerde kondilom var ise ya da daha önceden geçirmiş ise mutlaka bir jinekolojik muayeneden geçmek gerekir.
HPV aşılarının temel olarak HPV 16 ve 18’e karşı üretilmiş olup; tüm Dünya’da ikili -sadece rahim ağzı kanseri ve rahim ağzında kanser öncesi değişikliklere karşı koruma içeren ve dörtlü -ikili aşıdaki korumalara ek olarak siğillere karşı da koruma içeren iki aşı mevcuttur. her iki aşının da 9-26 yaş kızlarda kullanımaktadır. Ancak çocukluk çağı aşılarından farklı olarak 45 yaşa kadar her kadında aynı koruyucu etkiyi yaptığından; cinsel aktivite başlamış dahi olsa, anormal rahim ağzı değişiklikleri yaşanmış olsa bile; 45 yaşa kadar her kadına yapılabilmektedir. HPV aşıları, erkek çocuklar ve erişkin erkekler için de siğil oluşumunu engellemek, portörlüğü azaltmak amacı ve tabii ki nadir de olsa penis kanserine karşı koruyucu olmak için uygulanmaktadır.