Gebelik süresi son adet tarihinin ilk gününden itibaren 280 gündür. Yumurtlama günü kesin olarak bilinmediği için biz hekimler son adet tarihinin birinci gününe göre gebelik süresini hesaplarız. Bir gebelik haftasını 7 gün olarak kabul ettiğimize göre 280 günü 7'ye bölerek gebelik suresi 40 hafta hesaplanır. Halk arasında söylenen 9 ay 10 gün söylemi de doğrudur. 9X30 + 10 = 280 gün eder. Tahmini doğum zamanı da son adetin birinci gününe göre hesaplanır. Son adetin birinci gününe 7 gün ekleyip 3 ay geri gidilirse tahmini doğum tarihi belirlenir.
1.Hafta
Gebeliğin 1. haftası nda, vücudun gebeliğe hazırlık sürecidir. Bu dönemde, içinde yumurta hücresi bulunan yumurta keseciği (folikül) büyümeye başlar ve östrojen hormonu salgılayarak rahim iç tabakasını (endometrium), gelip buraya yerleşecek olan embriyo için hazırlar. Beyinden tetiklenen bir mekanizma ile yumurta hücresi çatlar ve karın boşluğuna atılır.
2. Hafta
Adetin ilk gününden sonraki 10. ve 16. günler kadının gebe kalma şansının en yüksek olduğu dönemlerdir. Eğer gebelik planlanıyorsa, çiftler özellikle bu günlerde her gün veya günaşırı birliktelik yaşamalıdırlar. Her bir adet döneminde çiftlerin gebe kalma şansı %20’dir. Bu yüzden eğer ilk ay birliktelik de gebelik oluşmamışsa, çiftlerin morallerini bozmadan birlikte olmaya devam etmelerini öneririz. Ortalama 14. gün gelişen yumurta keseciği çatlayarak içindeki yumurta hücresi annenin karın boşluğuna çıkar ve ardından tüp tarafından yakalanarak tüpün içine alınır. Yumurtanın döllenmek için sadece 12- 24 saati vardır. Eğer döllenme (fertilizasyon) olursa (iki hücrenin birleşmesi ve tek hücre olarak çoğalmaya başlaması) gebeliğin ilk aşamasına geçilir. Yumurta sadece tek bir spermi içine alır. Eşinizin X kromozomu taşıyan spermi yumurta hücrenizi döllerse çocugunuz kız, Y kromozomlu sperm döllerse erkek olacaktır. Yani genetik cinsiyet döllenme sırasında belirlenir. Döllenme olmazsa, yumurta ölür ve bunu takiben bir sonraki adet kanaması gelişir. Çoğul gebeliklerde farklı olarak yumurtalıklardan iki veya üç tane yumurta atılır. Eğer bu yumurtaların hepsi de döllenirse ikiz veya üçüz gebelik gelişecektir. Bu dönemde anne adayı henüz bir değişiklik hissetmediğinden gebeliğinin farkında değildir.
3. Hafta
Bebeğimiz oluştu ! Mucize başlıyor…
Genetik birleşme tamamlandıktan hemen sonra Fallop tüpünden rahim içine doğru olan yolculuk devam ederken, hücresel çoğalma da başlar. Bu çoğalmayla önceleri tek hücreden oluşan yeni canlının mikroskopik görünümü de değişime uğrar. 2, 4, 8, 16 hücre şeklinde oluşan çoğalma sonucunda ortaya çıkan yapıya mikroskopik görünümü nedeniyle morula (“dut”) adı verilir. Morula aşamasına gelen canlı hemen hemen rahim içine de ulaşmıştır.
4. Hafta
Morula aşamasındayken rahim iç tabakasına ulaşan canlı artık blastosist olarak anılır. Bebeğinizi oluşturacak bu hücre topluluğu rahim iç tabakasına geldiğinde kendisi için en mükemmel yeri bularak bu haftanın başında buraya yerleşir. Çoğu durumda en mükemmel yer damarlanmanın en iyi olduğu rahim arka duvarının üst kısımlarıdır. Eğer adet görür gibi birkaç gün ya da kısa süreli kanamanız olursa endişelenmeyin çünkü bazen rahim içine doğru büyüyüp gelişen plasenta rahim içindeki küçük damarları yırtarak, hafif damlama şeklinde bir kanamaya neden olabilir. Halk arasında "üstüne görme" olarak tanımlanan bu kanama bazen beklenen adet gibi algılanabilir.
Döllenmeden ortalama 8 gün sonra, hücre yumağının dış kısmındaki plasentayı oluşturmak üzere farklılaşacak olan hücre grubu, hcg (human chorionic gonadotropin) adı verilen bir hormon üretmeye ve kana salgılamaya başlarlar. Bu hormon kanda ve idrarda tespit edilebilir ve gebelik testleri, kanda veya idrarda bu maddeyi saptamayı sağlar. Bir gebelik testi yaptırarak veya evde uygulayarak sonuca göre hamileliğinizi netleştirebilirsiniz. Eczaneden aldığınız testle yapacağınız, idrarda gebelik testi negatif geldiğinde sonuç çok güvenilir olmayabilir. Çünkü bu testler kandan idrara geçen beta HCG hormonu belli bir seviyeye ulaşmadan pozitif sonuç vermeyebilirler. İdrar testlerinin negatif sonuçları çok güvenilir olmasa da pozitif bulguları oldukça yüksek doğruluk oranlarına sahiptir. Kanda bakılan gebelik testleri gebeliğin ilk gününden itibaren kesin sonuç vermektedir. Eğer testiniz pozitif ise doktorunuzu aramalısınız ve onunla gebeliğinizin diğer dönemleri hakkında konuşup bilgi almalısınız.
Rahim içine yerleşme tamamlandıktan sonra, embryo rahim iç tabakası içinde gelişimine devam eder. İnanılması zor olsa da 10 gün içinde küçük fasulyenizin kalp atımı başlayacak. Erken embryo gelişiminde çok önemli olan diğer bir yapı da yolk sac dır. Bu çok damarlı yapı, besinden zengin sıvıyla çevrilidir ve plasenta görevini yapmaya başlayana kadar bu sıvıyı embryoya taşır. Aynı zamanda ilk kan hücrelerinin yapıldığı ve üreme hücrelerinin orijin aldığı yerdir. Yolk sacın bir kısmı da embryoya doğru cepleşerek, sindirim sistemi oluşumunu başlatacaktır.
Bu haftanın sonunda adet görürseniz asla "Ben ne zaman gebe kalacağım?" endişesine kapılmayın. Korunmasız bir siklusta (adet döngüsünde) bir kadının gebe kalma şansı yanlızca %25'tir. İlk birkaç denemeden sonra kadınlar sıklıkla bu endişeye kapılırlar ve doktora koştururlar. Her kadının gebe kalma "hızı" farklıdır ve biz doktorlar genellikle 12 ay boyunca (yaşı ileri olanlarda 6 ay boyunca) düzenli bir şekilde ilişkide bulunulmasına karşın gebe kalamadığınızda bazı tetkikler başlatırız.
5. Hafta
Rahminizdeki embriyo, büyük bir süratle büyüyor. Şu an vücudu üç tabakadan oluşuyor – ektoderm (iç deri), mezoderm (orta deri), endoderm (dış deri) – bunlar sonraları organ ve dokuların formlarını oluşturacaklar.
Bebeğinizin beyin, omurilik, omurga ve sinirlerinin filizleneceği Nöral Tüp (Sinir Yolu), ektoderm denilen en üst tabakada gelişmeye başlar. Bu tabaka aynı zamanda onun deri, saç, tırnak, meme, ter bezi ve diş minelerinin gelişimini sağlar. Kalp ve dolaşım sistemi, orta tabaka yani mezodermde şekillenmeye başlar. (Hatta bu hafta bebeğinizin minik kalbi haznelere bölünmeye, atmaya ve kan pompalamaya başlıyor.) Mezoderm aynı zamanda bebeğinizin kas, kıkırdak, kemik ve deri altı dokularını da şekillendirir. Üçüncü tabaka yani endoderm ise, bebeğinizin akciğer, bağırsak, tam gelişmemiş idrar sistemi, karaciğer, tiroit ve pankreas gibi organlarını şekillendirir. Bu bölümde akciğerler , bağırsaklar ve idrar yolları gelişecektir.
Aynı anda bebeğin gelişiminde bunlar olurken plasentada da değişimler ve yeni oluşumlar meydana gelmektedir. Bebeği besleyecek ve oksijenin bebeğe ulaşmasına yardımcı olacak, koryon villüs adı verilen doku ve kordon bağı fonksiyonları da başlamıştır.
Bu haftalarda annede hala çok büyük değişiklikler yoktur. Sabah yorgunluğu, bulantı (ve bazen kusma), aşerme (istah değişiklikleri), meme uçlarının koyulaşmaya başlaması ve memede gerginlik, sık idrara çıkma gibi bazı erken gebelik bulguları yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayabilir.
6. Hafta
Bu hafta, bebeğinizin kalp atışı başlar.Hatta ultrasonografi ile görünür hale gelir. Solunum ve sindirim sistemi gelişmeye başlar ve kol bacak tomurcukları belirir. Emriyoda bacaklar dizden kırılmış olarak durduğundan emriyonun boyunu ultrasonografi ile ölçerken bacaklar hesaba katılmadan sadece baş-popo mesafesi ölçülmektedir. Bu haftada emriyo 2-5 mm kadardır. Tamamen amniotik kese içinde bulunan emriyo bu noktada artık üç boyutlu ve kompleks bir yapıya sahiptir.
Plasenta hızla gelişmeye devam etmektedir. Ancak gebeliğin devamını sağlayan ve 10-12. haftaya kadar yumurtalıktan sağlanan progesteron adlı bu hormonun plesantadan salgılaması başlamamıştır. Bu hormonun plesantadan sağlanması yaklaşık 10-12. haftalardan sonra başlamaktadır.
Gebelikte salgılanan hormonların seviyesi arttıkça başta sabah olmak üzere gün boyu bulantı şikayetleriniz daha belirgin hale gelebilir. Geçen hafta belirtildiği gibi canınız bazı gıdaları çok çekerken, diğerlerinin adını hatırlayınca bile bulantı hissedebilirsiniz. Bazı anne adayları parfüm kokularından, bazı yemeklerin kokularından ve hatta ender durumlarda kendi eşlerinin kokularından bile rahatsız olacak duruma gelebilirler. Bunların normal ve geçici olduğunu bilmelisiniz.
7. Hafta
Bu gebelik haftasının sonunda 10-12 milimetre boyunda olan bebeğinizin gelişmesi hızlanmaya başlar. Embryonun tüm boyunun 1/3 ünü kafası oluşturuyor. Dengeyi kontrol edecek olan beyincik de kafanın arka kısmında oluşmaya başladı. 5. Haftada beyin iki lobu belirginleşmeye başlamıştı. Bu iyi beyin yarım küresi beynin en büyük kısmını oluşturacak ve düşünceden konuşmaya, görme, duyma, hareket ve hafıza gibi çok sayıda fonksiyon kazanacak. Ön beynin her iki yanında optik kesecik dediğimiz, ileride gözleri oluşturacak yapı, çıkıntı şeklinde belirmeye başladı. Üzerinde göz merceği taslakları oluştu. Yüz hatları öncü ağız dediğimiz yapıyla beraber belirmeye başladı. Göz rengini oluşturacak pigmentasyon başladı bile. Ama bebeğin göz rengini anlayabilmek için doğumdan birkaç ay sonrasını beklemek zorunda kalacağız.
Kalp ortalama dakikada 105-120 atıma sahip. Kalp atım hızını düzenleyen hücreler bu haftada kalbin sağ kulakçığındaki asıl yerlerine yerleşiyor. Bu yapı tüm yaşam boyunca çevresindeki sinir iletileriyle kalp atım ritmini belirleyecek.
Solunum sistemi 2 akciğer tomurcuğu şeklinde belirdi. Sağ ve sol ana bronş oluştu. Erişkinde sağda 3, solda 2 tane olan akciğer lobuna dallanma başladı. Bir sonraki haftada bu dallanma artacak ve 12 hafta sonra, erişkindeki 24 dallı ağaç yapısını tamamlamış olacak. Bununla beraber bu dallanmış ağaç yapısı soluk borusu ve dış dünyaya ağızlaşacak.
Mide, yemek borusu, pankreas ve barsaklar gelişmeye devam ediyor. Kalıcı böbrekler bu haftada beliriyor. Böbreklerin yanında üreme organları yumurtalıklar büyüyor. Bu, kız bebekte yumurtalığı erkek bebekte testisi oluşturacak ve erişkindeki yerlerine göç edecekler. Embryonun hala küçük bir kuyruğu var. Bu yapı omurgasının uzantısı. Birkaç hafta içinde bu kuyruk kaybolacak
Yolk sac daki ilk öncü üreme hücreleri de yumurtalıklardaki asıl yerine yerleşti.Bu haftada plasenta daha oluşmadığı için embryoyu hala yolk sac besliyor.
Anne vücudunda da bazı değişiklikler görülmeye başlanır. Uyku hali, sabah yorgunluğu ve aşerme gibi erken gebelik bulguları gelişir. Meme uçlarınız daha belirgin hale gelir. Memelerde dolgunluk ve gerginlik artar. Kabızlık ve hazımsızlık beraberinde karında gerginlik olabilir. Bu arada rahim ağzında da değişiklikler olmaktadır. Sümüksü bir akıntı (mukus plağı) rahim ağzını kapatarak rahim içini korumaya alır.
8. Hafta
Bebeğinizin göz kapakları, kulak kepçesi oluşmaktadır ve burun ucu görülebilir. Gözler daha da belirginleşir ve gözün retina tabakasında renk (pigment) oluşumu başlar. Kol ve bacaklar uzamıştır ve kollar dirsekten bükülmüş olarak görülür. El ve ayak parmakları avuç ve ayaklardan yumrular halinde çıkıntılar yapar bu hafta. Kalpde dört odacık oluşmuş ve bebeğin vücudunda kan akımı başlamıştır.
Bağırsaklar göbek fıtığı şeklinde henüz karın dışındadır.Yavaş yavaş nefes borusu genişlemeye başlar. Beyinin hızlı gelişiminden dolayı baş oldukça büyük olarak görülür. Beyninde, sinir yollarını şekillendiren sinir hücreleri oluşmaya ve kollara ayrılmaya başlar.
Bebeğinizin boyu bu haftada yaklaşık 15 milimetre. İlk vücut hareketleri de geçen haftanın ortasına doğru başladı. Hatta bebeğiniz kollarını oynatabiliyor.Gelecek hafta diz eklemi, el ve ayak bilekleri de hareketine başlayacak. Ancak bu hareketleri siz 16.-20. haftalar arasında hissedeceksiniz.
Anne de kasıkta, karnın alt kısımlarında gerilmekte ve büyümekte olan rahmin zaman zaman kasılması sonucu kramp tarzında ağrılar olabilir. Hormonal değişimler özellikle progesteronunuzun yükselişi sizi daha da bitkin yapabilir.
9. Hafta
Bebeğimizin kemik yapısı şekillenmeye başlamıştır. Şu anda bebeğiniz yaklaşık olarak 2- 3 cm boyunda ve ortalama 2-3 gr ağırlığına ulaşmıştır. Bebeğinizin hemen hemen tüm organları, kasları ve sinir sistemi tamamlanmaya yaklaşmaktadır. Gözleri tamamen oluştu ama göz kapakları şu an tamamen kapalı ve 27. haftaya kadar da açılmayacak. Göz kapakları gözün şeklini alır, burun profilden görülür hale gelir. Şu anda bebeğinizin küçük kulak memeleri, ağzı, burnu ve burun delikleri hepsi yerli yerinde yalnız biraz birbirinden uzaklar. Bebeginizin kol-bacak ve vücut hareketleri ultrason altında görülebilir.
Bu haftaya ulaşıldığında ufak tefek değişiklikler olsa da gebeliği benimseme ve uyum tamamlanmıştır. Anneliğe alışma hazırlıkları başlar. Bununla birlikte bazı geblerde de hiperemezis denen bazen ilaç ve serum tedavisi gerektiren bulantı kusma durumları olabilir.
10. Hafta
9.gebelik haftasının bitimi ile birlikte fetal dönem başlar. Bu haftadan itibaren bebek artık fetüs adını almaktadır. Plasenta gelişimini hızlandırarak bebeğiniz için gerekli besinleri sağlar.
Baş-popo uzunluğu 3-4 cm, ağırlığı yaklaşık 5- 6 gramdır. Bu haftanın sonunda el ve ayak parmakları tamamen ayırtedilebilir haldedir.Göz kapakları birleşmiştir ve 25-27. haftalara kadar böylece kalır. Dış genital organlar görülmeye başlar, dış kulak ve üst dudak tamamen oluşmuştur. Bebeğiniz şu an sıvı yutabiliyor. Böbrekleri, barsakları, karaciğeri ve beyni gibi tüm hayati organları oluştu ve işlemeye başladı. Hamileliğiniz boyunca da gelişmeye devam edecekler. Ayakları da vücudunun önüne çıkabilecek kadar büyüdü artık. Omurgasının ana hatları teninden belli oluyor ve bel kemiği sinirleri, omuriliğinden uzanarak gelişiyor
11. Hafta
Bebeğinizin baş-vücut oranı arasındaki değişim, oranın bu haftada “normale” oldukça yaklaşmasını sağlıyor. Bebeğinizin koku, tad alma ve dokunma duyusunun önümüzdeki haftadan itibaren oluşmaya başladığını ve dış kulak yolu ve kulak zarının da bu hafta oluştuğunu bildiğinizde onun artık dış dünyayla temas kurmaya başladığı sonucunu da rahatlıkla çıkarabilirsiniz.
Başparmağını emmeye başladı ve etrafındaki amnion sıvısını yutabiliyor artık. Aynı zamanda bir objeyi kavrayabilir, başını öne arkaya eğebilir, çenesini açıp kapayabilir, dilini oynatabilir, gerinebilir ve iç çekme hareketi yapabilir durumda. Bu hafta sonunda bebeğinizin boyu 7 cm. ve ağırlığı tam 8 gram!
Bu aralar mide bulantılarınız biraz daha azalmış olabilir ve kendinizi daha enerjik hissedebilirsiniz. Bel ağrısı şikayetleri yaşayabilirsiniz. Yalnız kabızlık size biraz sıkıntı yaratmaya başlamış olabilir (Sindirimi yavaşlatan hormonal değişimler yüzünden olur) bir de midenizde yanmalar oluşabilir.
12. Hafta
Bebeğin tüm organları artık oluşmuştur. Bu haftadan itibaren yapısı ve işlevleri belirlenmiş olan organlar artık hacim olarak büyümeye başlarlar. Bebeğinizin baş-popo uzunluğu 6-7 cm, ağırlığı 10-15 gr'dır. Bebeğinizin refleksleri gelişiyor. Artık parmaklarını açıp kapayabilecek, ayak parmaklarını kıvırmaya başlayabilecek, göz kasları gelişecek ve ağzı emme hareketini yapmaya başlayabilecek. . Bebeğin yutmaya başladığı amniotik sıvı, bağırsaklar tarafından emilir ve idrar olarak böbreklerden süzülmeye başlar.
Hızla gelişen bağırsakları, göbek bağından karın boşluğuna doğru harekete geçecek ve böbrekleri mesanesine doğru idrar salgılamaya başlayacak. Bu haftada plasenta hormon üretmektedir.
13. Hafta
Bebeğin tüm organları hemen hemen oluşumunu tamamlamıştır. Bundan sonra gebeliğin geri kalanında bebek dış dünyada yaşaması için gereken olgunlaşmayı tamamlamak için vakit geçirecektir. Ses telleri gelişmiş, bağırsaklar tamamen yerlerine yerleşmiştir. Bebeğinizin bir çok refleksi gelişmiş, kıvrılma hareketi ile karnınızı itmeye başlamıştır. Bu dönemde genital tüberkül ("tepe") adı verilen yapının ultrasonografideki duruşuna göre (erkek bebeklerde yukarı doğru, kız bebeklerde vücuda paralel) cinsiyet konusunda bir fikir edinilmesi mümkün olsa da çoğu doktor cinsiyeti net olarak görene beklemeyi tercih eder.
Anne bu haftalarla beraber tekrar kendini enerjik hissetmeye başlar, çünkü hemen hemen tüm organlar gebeliğe ilk adaptasyonunu tamamlamıştır ve anne kendini çok iyi hissetmektedir. Şimdiye kadar bulantı-kusma, sabah yorgunluğu gibi nedenlerle kilo alamamışsanız artık kendinizi daha iyi hissetmeye ve kilo almaya başlayacaksınız.
Bu, ilk döneminizin (trimester) son haftası ve böylelikle düşük yapma riskiniz azaldı. Birçok çift bu dönemde libido seviyesinde bir hayli artış olduğunu da fark etmişlerdir. Doğumunuza aylar kalsa da daha şimdiden göğüsleriniz bebeğinizin besleneceği sütü üretmeye başladı.
14. Hafta
Baş-popo uzunluğu 8-11 cm, ağırlığı yaklaşık 90 gr'dır. Kulaklar başın arkasından daha öne ve yanlara doğru gelir. Ense daha da uzar ve çene belirginleşir. Artık bebeğin bir parmak izi vardır. Dışarıdan yapılan uyarılarla kıvrılıp doğrularak yer değiştirir. Bebeğiniz bu hafta gözlerini kısabilir, kaşlarını çatabilir, yüzünü ekşitebilir, çişini yapabilir ve büyük bir ihtimalle baş parmağını bile emmeye başlayabilir. Beyin uyarıları sayesinde yüzünde küçük mimikler oluşturabilir ve yüzü bir ifadeden başka bir ifadeye bürünebilir. Bebeğinizin böbrekleri idrar üretmeye başladı. Bu dönemde bebek idrarını, etrafını saran su kesesine bırakır ve bu doğuma kadar böyle devam eder. Artık çişini bile tutabilir.
Gebelik hormonlarınız bu gebelik haftasında artık maksimum seviyeye ulaşmışlardır ve daha fazla artış göstermezler. Bu da bulantılarınızın ve yorgunluk hissinizin kaybolacağı, kendinizi daha rahat hissedeceğiniz anlamına gelir.
15. Hafta
Bebeğiniz başından poposuna kadar ölçüldüğünde yaklaşık 10,15 cm. kadardır. Bu dönemde bebeğinizin cildi oldukça incedir. Cildin altında damarlar görülebilir. Saçları ve kaşları oluşmuştur. O şu anda ciğerlerindeki hava keselerinin gelişmesine yardımcı olacak amniyotik sıvıyı, burnundan üst solunum sistemine taşımakla uğraşıyor. Kulaklar hala gerçek yerleşim yerinden biraz daha aşağıdadır ancak yakında pozisyonunu tamamlayacaktır. Gelişim bu dönemden sonra hızlanır. İskelet ve kas sistemi gelişimine devam etmekte baş, ağız, kol, dirsek, el, bacak ve ayaklar hareket etmektedir. Her ne kadar gözleri kapalı da olsa, ışığı algılayabiliyor.
Bu hafta pozisyonumuz uygunsa bebeğin cinsiyetini belirleyebiliriz. Ama biraz daha beklemek daha doğru olacaktır, özellikle kız bebekse…
16. Hafta
Bebeğinizin Baş - popo uzunluğu 10.75 – 11.5 cm, ağırlığı 140 gr kadardır. Bacakları daha bir gelişti, kafasını eskisine nazaran daha fazla dik tutabiliyor ve gözleri de yüzüne doğru iyice yakınlaştı. Ayak ve el tırnaklar tam olarak oluşmuştur
Artık rahim büyüyerek, legen (pelvis) kemiği çukurluğundan, bağırsakların dolaştığı karın boşluğuna doğru yer değiştirdiğinden idrar torbası (mesane) üzerindeki basınç azalarak ilk haftalarda görülen sık idrara çıkma düzelmeye başlar. Bu haftadan sonra göğüs kafesinin altında veya midede yanmalar olabilir. Bunlar mide içerisindeki asitin gevşemiş olan yemek borusuna doğru geriye doğru kaçarak tahriş etmesine bağlıdır.
17. Hafta
Bebeğinizin iskeleti, yumuşak kıkırdaktan kemiğe doğru dönüşmeye başlıyor. Bu haftadan itibaren bebeğinizin kemiklerinde kalsiyum depolanma işlemi hızlanır. Bu nedenle kalsiyum içeren gıdaları bolca tüketmeniz son derece önemlidir. Bebeğiniz asla kalsiyumsuz kalmaz, ancak siz yeterince kalsiyum almazsanız kemiklerinizdeki depolarınız azalabilir. Bebeğinizin ciltaltı yağ dokusu giderek dolmaya başlamıştır. Bu yağ doğumdan sonra bebeğinizin ısı düzenlenmesi için kullanılacaktır. Bebek içerisinde yüzdügü sıvı başlangıçta bebek cildi ve plesenta - kordon zarlarından sızarak oluşurken, artık akciğerlerden salınan sıvılar ve böbrekten atılan idrardan oluşmaktadır. Bu sıvı bebğiniz tarafından yutulup akciğerler ve mide barsak sisteminden dolaşıma geçerek, böbrekler tarafından idrar şeklinde tekrar kese içine atılır. Gebelik ilerledikçe çocugun içinde yüzdüğü sıvının büyük bir kısmını kendi idrarı oluşturacaktır.
Bebeğiniz bu haftadan itibaren önceki haftalara göre daha hızlı kilo almaya ve gelişmeye başladığından muhtemelen siz de biraz daha hızlı kilo almaya başlayacaksınız. Bu döneme kadar anne adayları ortalama olarak 2.5-5 kilo alırlar. Artık gebeliğiniz dışarıdan farkedilebilir. Eklemlerinizde gevşeme artarak devam etmektedir.
18. Hafta
Bu hafta, dişler oluşmaya başladı. Annesinin vücudundaki sesleri duymaya başladı Hala yeri çok geniş olduğu için çok sık pozisyon değiştirir, bacaklarını çapraz yapabilir, parmağını emer. Pozisyonu su dolu bir havuzda yüzer gibi devamlı değiştirir.
Tat duyusu gelişir; acı ve tatlıyı ayırt eder. Yutar ve hıçkırır. Gözler yüzün ön bölümüne yerleşir, retina ışığı algılamaya başlar. Karından tutulan çok güçlü ışığa karşı gözlerini korur. Hala kıkırdak şeklinde olan kemikler, kemikleşmeye başlar. İlk kemikleşenler, bacak ve köprücük kemikleridir. Kulaklar son yerini alır. İç kulak kemikleri ve sinir uçları gelişmeye başlar. Yakında annenin kalp atışlarını ve göbek kordonundaki kan akımının çıkardığı sesleri duymaya başlayacaktır. Yüksek seslerden irkilebilir.
İlk gebeliğinizse bebek hareketlerini gelecek haftanın başında karnınızda bir kelebeğin kanat çırpması gibi hissetmeye başlayacaksınız. Özellikle ilk gebeliğini yaşayan anne adaylarında hareketler 22. haftaya kadar algılanamayabilir. İkinci üç aylık gebelik dönemi tansiyonunuzda muhtemelen hayat boyu en düşük değerlerle karşılaşacağınız dönemdir. Bebeğe giden kan akımının artması ve kan damarlarında genel bir gevşeme hali olması nedeniyle ortaya çıkan bu durum sizde çeşitli şikayetlere neden olabilir. Gebelikte tansiyon düşmesine bağlı baş dönmesi, bayılma hissi normal kabul edilebilir. Eğer bu şikayetler sık ortaya çıkmıyorsa ve bilinç kaybı gibi ağır bir durumla sonuçlanmıyorsa gebeliğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi olması beklenmez. İster evde, ister işte olun, tansiyonunuz düştüğünde en yakın divana veya uygunsa yere uzanarak bacaklarınız yükseltin ve şikayetlerinizin geçmesini sağlayın.
19. Hafta
Vernix caseosa dediğimiz koruyucu bir katman deri üzerinde oluşmaya başladı. Beyaz, yağlı ve doğumda üzerinde göreceğiniz bu madde, bebeğinizin cildini 9 ay boyunca amnion sıvısına sürekli temastan ve sürtünmeden koruyacak. Kolları ve bacakları artık birbirleriyle orantılı hale geldiler. Böbrekleri idrar üretmeye devam ediyor ve kafa derisinde de saçları filizlenmeye başladı.
Cildinizde bazı değişkiklikler görebilirsiniz. Bu durum fazla östrojenden olur. Pigmentleriniz arttığı için bazı bölgelerinizde kahverengi lekelerin oluşması da normaldir. Bu koyu lekeler dudaklarınızın üstünde, yanaklarınızda ve alnınızda olabilir, bunlara kloazma denir ya da “hamileliğin maskesi”. Ayrıca bu koyulaşmayı; meme uçlarınızda, dış genital bölgenizde, uyluklarınızda, koltuk altlarınızda da görebilirsiniz. Göbek deliğinizden kasık kemiklerinize kadar uzanan bir çizgi oluşması da normaldir. Rahimin mideye baskı yapması nedeniyle mide yanmaları görülebilir. Besinlerden daha fazla yararlanmak için sindirim sistemi yavaşlar ve emilim için daha uzun süre bağırsakta kalırlar. Bu da anne adayında kabızlığa yol açar. Bu değişiklikler gebelik hormonları ve gebeliğin mekanik etkileri sonucu oluşurlar.
20. Hafta
Bebeğiniz artık daha sık yutkunma hareketi yaparak, sindirim sistemi için alıştırma yapıyor. Bebeğin mekonyum dediğimiz ilk dışkısı barsaklarda birikiyor. Koyu yeşil, yapışkan olan bu madde doğduktan sonra bebeğin bezinde göreceğiniz ilk kakasını oluşturacak. Bazen de bebek bu dışkıyı özellikle doğuma yakın rahim içinde yapmakta ve bunu yutması doğum sonrası çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Bebeğinizin uyku uyanıklık dönemleri oturmaya başladı. Erişkin bir insan gibi tüm uyku evrelerini yaşamaya başladı.
İlk gebeliğiniz de olsa bebek hareketlerini hala hissedemiyorsanız bu doktorunuza iletmeniz gereken bir durumdur. İlk hareketler kelebek çırpınması şeklinde olup sonra kendini daha belirgin ve koordine hareketlere bırakacaktır.
Bu haftada gebeler daha enerjik ve aktiftirler. Kendilerini daha iyi hissederler. Sırt ağrılarınızı azaltmak için ergonomik koltuk veya arkalıksız bir tabure kullanabilirsiniz. Uzun süre ayakta kalmayın! Yatarken belinize küçük bir yastık koymanız faydalı olacaktır. Bacağınıza giren ani kramplar sizi uykunuzdan uyandırabilir. Bacaklarınızı dimdik uzatarak, topuklarınızın üzerine kalkıp ayak parmaklarınızı esneterek ya da birkaç dakika yürüyerek, bu kramplardan kurutabilirsiniz. Eğr geçmiyorsa doktorunuzla iletişime geçip size magnesyum takviyesi önerebilir.
21. Hafta
Bebeğinizin kalp kası bu haftadan itibaren giderek güçlenmeye ve daha güçlü bir şekilde kan pompalamaya başlar. Bebeğinizin bulunduğu ortam bizlere göre nispeten daha düşük oksijene sahip olduğundan kan daha hızlı dolanmak ve kalp kası daha fazla çalışmak durumundadır. Bu nedenle rahim içinde bebeğinizin dakika kalp atım sayısı 120-160 arasında değişir.
Barsaklar gelişmeye devam etmekte, yuttuğu sıvıdan az miktarda şeker emilimi olmaktadır. Fakat yine de bebeğin beslenmesi tamamen plasenta tarafından karşılanmaktadır. 21. haftaya kadar bebeğin kan hücrelerinin yapımı bebeğin karaciğer ve dalağı tarafından yapılmaktadır. (Karaciğerdeki üretim doğumdan birkaç hafta önce sonlanırken, dalaktan olan üretim gebeliğin 30. haftasında durmaktadır). Gelecekte kan hücrelerinin tamamını yapacak olan kemik iliği 21. haftada oluşmaya başlamıştır. Siz de her geçen gün bebeğinizin tekmelerini daha bir hisseder olmuşsunuzdur.
Bebek haraketleriniz bir iki hafta önce başladı ve bu haftadan itibaren bebeğinizin oynama sıklığı ve hareketlerin hissedilebilirliği artacak. Bu süreçte siz zaman zaman bebeğinizin "daha az oynadığını" hissederek endişeye kapılabilirsiniz. Bilmeniz gereken, bu haftalarda bebek hareketlerinin tutarsız olduğudur. Hareketler bebeğiniz büyüdükçe ve beyin dokusu geliştikçe daha anlamlı ve daha istikrarlı olacaktır. İleri gebelik haftalarında bebeğinizin seslere, yediklerinize ve hatta sizin konuşmanıza tepki verdiğini görecek ve bu duyguyu çok seveceksiniz. Cildinizdeki yağ üretiminin fazlalaşması, akne problemlerini de beraberinde getirmiş olabilir. Eğer böyle bir durum yaşıyorsanız, günde 2 kere yüzünüzü hassas bir sabunla veya bir temizleyici ile yıkamaya dikkat etmelisiniz. Cildiniz için kullandığınız nemlendiricilerin ve makyaj malzemelerinin de yağsız olmasına özen göstermelisiniz.
22. Hafta
Artık minyatür bir yeni doğan bebek şeklini almaya başladı sadece cildi çok ince ve kırışıklıklarla dolu. Zamanla bu kırışıklıkları oluşmaya başlamış olan cilt altı yağ dokusu dolduracak. Bebeğin hareketleri daha anlamlı hale gelmiştir. Seslere hareketle yanıt verir ve güzel sesleri ayırt eder.Karnının içinde, bazı önemli hormonları salgılamaya yarayan pankreasın da gelişimi devam ediyor.
Bebeğinizle konuşabilir, hatta ona şarkılar söyleyebilirsiniz. Doğumdan sonra aynı seslerle bebeği daha kolay sakinleştirebilirsiniz. Erkek bebeklerde testisler karın boşluğundan aşağıya doğru inmeye başlar. Kızlarda rahim ve yumurtalıklar yerini almış, vajina oluşmuştur. Dilde tat tomurcukları oluşmaya başlar. Dokunmayı hissedebilecek kadar beyin ve sinir uçlarındaki gelişme gerçekleşmiştir. Vücudunun diğer kısımlarını hissedebilir, hareketlerini görebilir
Androjen olarak bilinen seks hormonları; yanaklarınızda, üst dudak bölgenizde ve çenenizde tüylenmeye neden olabilir. Göbeğinizdeki, kollarınızdaki, bacaklarınızdaki ve sırtınızdaki tek tük tüyler, gün geçtikçe çoğalabilir. Gebelikte vücudunuzun ağırlık merkezi sürekli olarak değişir ve bu yüzden bel kemikleri de buna uyum sağlamak için biraz zorlanırlar. Kamburunuzu çıkarmadan karnınızı rahatça taşıyabileceğiniz en iyi duruş pozisyonunu belirlemelisiniz. Çatınızı oluşturan kemikler bu haftadan itibaren artık doğuma hazırlık çalışmalarına hız vermektedirler. Bu hazırlık çalışmaları eğer belinize "iyi davranmazsanız" size ağrı olarak geri dönebilir.
23. Hafta
Bebeğinizin uzunluğu yaklaşık 20 cm, ağırlığı 560 gr kadardır. Bu haftalarda, nefes almaya hazırlanması için ciğerlerindeki kan damarları da hızla gelişir ve seslere karşı hassasiyeti de günden güne artar. Öyle ki anne dışı sesleri de ayırt edebilir. Bebeğin anne karnında duyduğu sesler, annenin iç organ sesleriyle beraber, annenin vücudu ve amniyon sıvısından geçerek ona ulaştığı için uğultulu ve O’na huzur veren bu sesi doğduğunda çok arayacak. Bu nedenle bu sese çok benzeyen saç kurutma makinesi, elektrikli süpürge ve araba motorunun çıkardığı ses, bebeğiniz doğduğunda, uykusuz gecelerinizde en büyük yardımcınız olacak.
Gebelik döneminde hiç bir nedene bağlanamayan karın ağrılarına sık rastlanır. Bu ağrılar çoğu durumda kısa süreli ve bıçak saplanır tarzda hissedilirler ve beraberinde başka normaldışı bir belirti yoktur. Bu ağrıların daha önceki haftalardan birinde anlatıldığı gibi rahimi yerinde tutan bağların gerilmesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Rahim hızla büyümekte, bağlar ise daha yavaş büyüdüklerinden rahim tarafından gergin hale getirilmektedirler. Her şikayetinizi danıştığınız gibi bu şikayetinizi de doktorunuza danışmanız önemlidir. Diğer ağrı nedenleri gözden geçirilecek ve sorun saptanmadığında ağrı bu şekilde açıklanacaktır.
24. Hafta
Bebeğinizin kemik ve kas dokusu hızla gelişmeye devam ediyor. Bu da hareketlerin giderek güçleneceği anlamına gelir. Yiyeceklerle aldığınız kalsiyum özellikle bu gebelik haftalarından itibaren çok önemlidir. Bebeğiniz asla kalsiyumsuz kalmaz, ancak sizin kemiklerinizdeki depo yeterince kalsiyum almazsanız giderek azalabilir. Henüz hıçkırıklarını hissetmeseniz de silkinmelerini duyabilirsiniz. Hızlı göz hareketleri başlar. Oksijeni hala plasentadan almaktadır. Vücudumuzun dengesini sağlayan iç kulak tamamen gelişmiştir. Gebelik boyunca amniotik sıvı içerisinde gelişen bebeğiniz, artık minyatür bir bebek görünümündedir ve anne karnında kendi pozisyonunu hissedebilir hale gelmiştir.
Bu hafta, premetüre bebeklerde yenidoğan yoğun bakım şartlarında, bebeklerin yaşama ihtimali olan bir hafta olarak kabul ediliyor ve bu haftada doğarsa yaşama şansı ortalama %50 olacak. Ama bunların %50’sinin ileride ağır ve kalıcı rahatsızlıklar hatta özür kalma riski ile karşı karşıya olduklarını hatırlatmak gerekir.
Diş etleriniz fırçalarken kanama olabilir. Göbek deliğiniz dışarıya doğru yön değiştirir. Korkmayın bunların hepsi doğumdan sonra, tekrar hamilelikten önceki şekline dönecektir. Genellikle kokusuz, sarı-beyaz renkli, normal vajinal akıntı artmıştır. Bel ağrılarınız olabilir. Günlük hayatda Alçak topuklu ayakkabılar tercih edin. Yüksek topuklu ayakkabılar gibi hiç topuğu olmayan düz ayakkabılar da belinizin zorlanmasına neden olabilir. Günlük yürüyüşler yapmayı ihmal etmeyin.
25. Hafta
Bebeğinizin bu hafta dişleri büyüyor. Tad alma duygusu gelişiyor. Buruş buruş cildi artık düzgünleşmeye ve her geçen gün birazcık daha yeni doğan bir bebeğe benzer. Artık saçları da çıkmaktadır.
Büyüme sürecinde rahiminiz belinizde bulunan sinirlere hafifçe baskı yaptığında bile bel ve bacaklarınızda zonklama tarzında ağrılar hissedebilirsiniz.
Dinlenin, sık sık pozisyon değiştirin, ağrı oluştuğunda ılık bir duş alın ya da ağrıyan bölgeye buz tatbik edin. Ağrılarınız çok şiddetli olduğunda doktorunuzun önereceği ağrı kesicileri kullanabilirsiniz.
26. Hafta
Bu hafta bebeğinizin işitme ve görme duyusu açısından önemli bir dönüm noktası. 18. Haftada başlayan iç kulak ve orta kulak sistemleriyle, sinir bağlantıları bu haftada tamamlanıyor. Takip eden birkaç haftada seslere çok daha hassas olacak. Bir ay içerisinde, ani bir gürültü duyduğunda zıpladığını hissedeceksiniz. Rahim ve içindeki sıvı sesleri çok kolay iletmektedir. Şu ana kadar birleşik olan göz kapakları artık dünyaya açılıyor. Gözleri neredeyse tamamen oluştu.
Amniotik sıvı bebeğin rahat hareket edebileceği kadar boldur. Akciğer gelişimi için gerekli olan amniyotik sıvıyı az miktarlarda solur ve dışarı verir. Nefes alma diye adlandırılan bu hareketler aynı zamanda bebeğin doğduğu, havayı içine çektiği ilk an ve kilo almaya devam etmesi için faydalı alıştırmalardır. Akciğerler gelişimlerini sürdürmekle birlikte hala tam olarak fonksiyon görmeye hazır değildir.
Rahiminizde bu haftalardan itibaren zaman zaman ortaya çıkan ani kasılma ve gevşemeler hissederseniz korkmayın. Bunlar Braxton-Hicks kasılmaları adı verilen ağrısız, adet krampları gibi ve düzensiz aralıklarla gelen kasılmalardır. Rahiminiz gerçek doğum sancıları için antrenman yapmaktadır. Çoğu anne adayında bu tür kasılmalar 30. haftadan sonra belirginleşmeye başlasa da bazı anne adaylarında bu haftalarda "antrenman kasılmaları" başlayabilir.
27. Hafta
Bebeğin hıçkırıklarını çok net ayırt edebilirsiniz ve bu birkaç dakika sürecek hıçkırıklar, sizi korkutabilir ama endişelenmeyin. Bu, bebeğinizin sıkıntıda olduğu anlamına gelmiyor, tam tersi diyafram kası spazmı olan hıçkırık, bebeğinizin kas-sinir sistemi organizasyonunun geliştiğine dair sevindirici bir bulgudur. Boyu 37 cm, ağırlığı 1050 gr kadardır. Belirli aralıklarla uyuyup uyanıyordur, gözlerini açıp kapatıyor ve belki de parmaklarını bile emiyordur! Daha fazla beyin hücresinin oluşumuyla birlikte, bebeğinizin beyni artık daha aktiftir. Akciğerleri hala tam gelişemediğinden fonksiyonel değildir. Karaciğer, akciğer, bağışıklık sistemi olgunlaşmaya devam etse de, bu haftalardaki doğumların yaşam şansı oldukça yüksektir. İşitme iyice gelişmiştir. Bebeğiniz sizin ve eşinizin sesini ayırdedebilir. Ancak kulaklar verniks ile kaplı olduğundan sesleri boğuk olarak duyar.
Bu haftalarda hormonlar ve bebeğin büyümesi sonucu mesaneye yaptığı baskının artması nedeniyle öksürme, gülme, egzersiz sonucu idrar kaçırmaları yaşayabilirsiniz. Rahim göğüs kafesinize yakınlaştıkça diyafragma da (karın boşluğu ile göğüs kafesini ayıran kas yapısı) yukarıya doğru yer değiştireceğinden, özellikle derin nefes alma esnasında zorluk çekebilirsiniz. Bu, akciğerlerinizin tam olarak şişememesinden kaynaklanan bir durumdur. Gebelik hormonlarınız sizin dakikalık nefes alma sayınızı artırdığından bebeğinize yeterince oksijen sağlanır.
28. Hafta
Bebeğinizin uzunlugu 40 cm, ağırlığı 1200 gr kadardır. Gözlerini kırpabilir, böylece kirpiklerini hareket ettirir. Beyinde (REM) derin uyku (rüya görülen uyku) dalgaları tespit edilebilir ve milyarlarca sinir hücreleri oluşur ve kendini dış dünyaya hazırlamak için kilo almaya başlar. Beyin kıvrım ve girintileri gelişmeye devam etmektedir.
Bebeğinizin yeri daralmaya başladı. Dolayısıyla artık çok sık büyük hareketlerle pozisyon değiştiremeyecek. Ultrasonda önemli bir faktörde bebeğin pozisyonudur. Bebekler rahim içerisinde su dolu bir havuzda yüzer gibi yer çekimsiz ortamda her yöne hareket ederler. Son haftalara doğru ise artık doğuma yakın, asıl pozisyonlarını alırlar. Ultrason sırasında bebeğin pozisyonu sadece O andaki durumunu ifade eder çünkü bebekler çok sık yer değiştirirler. Bu haftalarda da bebeğiniz ultrasonda ters duruşta olabilir. Bebekler doğumda %96 baş gelişle doğarlar. %3 gibi bir kısmı makat gelişle, kalan %1 ise yatay veya diğer alın, yüz gibi gelişlerle doğarlar. Bu haftalarda özellikle ilk gebeliklerde pozisyonun baş geliş olmasını bekleriz ama değilse endişelenmeyin. Büyük kısmı normal pozisyona dönerler hatta bu dönüş doğum sancılarının başlamasıyla bile gerçekleşebilir.
29. Hafta
Bu dönemden sonra her geçen gün bebeğinizin hayata daha güçlü ve daha sağlıklı başlama şansını artıracak. Artık beyni solunum hareketlerini ritmik bir düzene koydu ve vücut ısısını daha iyi kontrol ediyor. Her geçen hafta bebeğiniz erken doğarsa, solunum desteği ihtiyacını azaltacak.
Kemiklerde kalsiyum depolanması artan miktarda devam ediyor. Son üç ayda her gün bebeğinizin iskelet sistemi yaklaşık 250 miligram kalsiyum depoluyor. Kasları ve ciğerleri gelişmeye devam ediyor. Kafası yeni gelişen beyin hücrelerine yer açmak için günden güne büyüyor. Bebeğinizin temel ihtiyaçlarını karşılamanız için bu dönemde belirli bir miktar; protein, C vitamini, folik asit ve demir almanız gereklidir.
Rahim büyümeye ve çevreye bası yapmaya devam eder. Sırt ve bel ağrıları artar. Daha önceden alışkın değilseniz asla kendinizi yoracak egzersizler yapmayın. Yürüme, yüzme ya da jogging, gebelik için en iyi egzersizlerdir. Eğer önceden egzersiz yapma alışkınlığınız varsa belli kurallara uyarak gebelik döneminde de bu egzersizlere devam edebilirsiniz. Sırtüstü uzanınca kalp atışının değişmesi ve pozisyon değişikliğine bağlı düşen tansiyondan dolayı baş dönmesi, ayağa birden kalkınca sersemlemiş gibi hissedebilirsiniz.
30. Hafta
Bebeğinizin boyu 42,5 cm, ağırlığı 1550 gr kadardır. Bebeğinizin çevresinde amniyotik sıvı olacak fakat bu sıvının hacmi bebeğiniz büyüyüp rahimde daha çok yer kaplamaya başladığında azalacaktır. Vücut ısısını ayarlayabilir. Baş vücut oranı normal yeni doğandaki gibidir. Kaş, kirpik ve saçları normale yakındır. Gözlerini açar. Kilo almaya devam etmekte, yağ tabakası kalınlaşmaktadır. Bu hafta bebeğinizdeki en önemli gelişme, şu ana kadar hazırlanan bağışıklık sistemiyle ilgili. Artık sadece sizin korumanız altında değil, mikroplarla savaşan kendi antikorlarını üretmeye başladı. Özellikle doğum sonrası 6 aya kadar sizden emzirmeyle geçen antikorlara ihtiyacı olacak.
Gebelerin %40-70’inde hafif bir ödem olur. Özellikle gebeliğin son haftalarında ve sıcak havalarda bu ödem daha da artar. Kabızlık şikayetlerinde artış olabilir. Bebek hareketleri sayılarak bebeğin durumu hakkında kabaca bilgi edinmek mümkündür. Bebek bir gün içerisinde, annenin uyanık oldugu yaklaşık 12 saatlik süre boyunca 10 kez hareket ediyorsa bu olumlu olarak yorumlanır. Bebek hareket etmiyor veya az hareket ediyorsa doktorunuza danışmanız gerekir.
31. Hafta
Bebeğimizin kolları, bacakları daha doğrusu bütün vücudu artık iyice tombullaşıyor. Hareketlenen bebeğiniz, tekmeleriyle ve taklalarıyla sizi bütün gece uyutmayabilir! Rahatlayın, tüm bu hareketler bebeğinizin gayet sağlıklı geliştiğinin göstergesidir. Bebeğin hareketleri ortalama saatte 10 defa hissedebilirsiniz. Her ne kadar bebeğin hareketlerini takip etmek, bebeğin anne karnında iyi olduğunun en önemli göstergelerinden olsa da, çalışmalarda kanıtlanmış belirli bir sayı veya hesaplama mevcut değildir. Her bebeğin uyku uyanıklık dönemleri farklı olduğu gibi, hareketlilik durumu da farklıdır. Bunu en iyi siz bileceksiniz. Ne zaman uyuyup, ne zaman uyandığını, neyi sevdiğini, siz ne yiyince hareketlendiği bunu en iyi siz bilebilirsiniz. Burada önemli olan bir anormallik olduğunu hissedebilmektir. Böyle bir şey hissettiğinizde, öncelikle açsanız, karnınızı doyurun ve tatlı bir şeyler yiyin. Sol yan olacak şekilde uzanın ve istirahat edin. Hala hareket etmediyse, elinizle dokunarak uyandırmaya çalışın, yine hareket etmiyorsa, doktorunuzu aramalısınız.
Göğüslerinizden hafif hafif süt gelmeye başlamış olabilir. Eğer böyle bir durum varsa, kıyafetlerinizi korumak için koruyucu göğüs bantlarından kullanabilirsiniz. Normalde giydiğiniz sütyenleriniz artık sizi rahatsız ediyorsa emzirme sütyenlerinden edinebilirsiniz. Bir beden büyük almaya gayret gösterin çünkü ileride ihtiyacınız olacak.
32. Hafta
Bu hafta da bebeğinizin ayak tırnakları, el tırnakları ve gerçek saçı bulunmaktadır. Kendini doğuma hazırlarken de cildi yumuşak ve pürüzsüz bir hal alır. Gözlerini açıp kapar ve solunum hareketleri yapar. Saçları alın sınırına uzanmış, yağ ve kas dokusunda artış hızlanmıştır. Beyin gelişmeleri hızla sürmektedir. Bebek uyur ve hareket eder, bunları farklı hareketleri ile belli eder.
32. haftadan sonra yasal olarak doğum izniniz başlar. Artık bu haftadan sonra 2 haftada bir doktor kontrolleriniz yapılmalıdır. Bu gebeliğin son ayına kadar devam eder. Gebelik hormonlarının etkisi ile kalça eklemleri gevşer. Buna bağlı olarak yürüyüş değişebilir ve buna bağlı yan ağrılarınız artar. Ancak bel ağrılarınızı erken doğum sancılarınız ile karıştırmayın!
33. Hafta
Bebeğiniz artık doğumda beklediğimiz şekilde, baş aşağı pozisyonu almaya başlar. Önümüzdeki 6 hafta içinde doğum kanalında aşağı ilerleyecek ve rahim ağzına bası yapacak. Bebekler bu haftalarda artık yeri iyice daraldığı için belirli bir pozisyon alırlar. Baş aşağı, kollar önde kavuşturulmuş, bacaklar, katlanmış halde en az hacmi kullanmaya çalışırlar. Bu pozisyon hem göbek kordonunun sıkışmasını önleyecek, hem de doğum kanalına girişi kolaylaştıracaktır. İskelet yapısı artık iyice oluşmaya başlıyor yani kemikleri sertleşiyor. Kafatasındaki kemikler ise daha tam olarak kaynaşmamış durumda. Bu da normal bir durum çünkü bebeğinizin doğum kanalından kolayca geçmesini sağlayacak. Bu kemikler erken erişkinlik dönemine kadar tam olarak kaynaşıp, sertleşmez. Böylece beyin hücrelerinin gelişmesine olanak sağlar. Akciğerleri hemen hemen olgun hale gelmiştir. Artık bebeğiniz kendi kendine nefes alabiliyor: Akciğerlerden (alveollerden) salgılanan Surfaktan denilen bir madde artmaya başlar ve bu maddelerin artışı ile bebeğin dış ortamda solunum sıkıntısı olmadan yaşama şansı oluşur.
34. Hafta
Bu hafta ile doğduğunda vücut ısısını düzenleyecek olan yağ tabakaları bebeğe kilo aldırır. Erken doğum sancılarına dair endişeleriniz olduysa şunu bilin ki 34-37 haftaları arasında doğan ve sağlık sorunu olmayan bebekler herhangi bir olumsuz durumla karşılaşmazlar. Yeni doğan ünitesinde belli bir süre kalabilir ve kısa süreli sağlık sorunları olabilir. Fakat uzun vadede 9 aylık bebekler kadar sağlıklı olurlar. Bebeğin bu döneminde akciğerleri iyi gelişmis olduğundan bu dönemde doğum olusursa rahim dışında yardımsız yaşama ihtimali yüksektir.
35. Hafta
Bebeğinizin temel fiziksel yapısı hemen hemen tamamıyla oluştu. Geri kalan haftalarını kilo almak için kullanacak. Kilo artışı, özellikle yağ depolanması omuzlar hizasında artış gösterir. Bebek legen kemiği içinde doğum kanalına yerleşim dönemindedir. Bebeğinizin başı karın alt tarafında rahatlıkla hissedilebilir. Bebeğin bütün sistemleri tamama yakın olgunlaşmış durumdadır. Yavaş yavaş doğuma yakın kuvvetli vuruşları daha cok hissettirir. Sinir sistemi olgunlaşmaya devam etmektedir.
Artık doktorunuzu daha sık görmeniz gereken bir dönemdesiniz. Doğumunuz için ciddi bir planlama yapmanız gerekir. Doktorunuzla ve ailenizle doğumla ilgili beklentilerinizi, nerede ve nasıl doğum yapmak istediğinizi, doğumdan sonra nerede kalmak istediğinizi konuşmalısınız. Doğum genelde planlı bir zamanda gerçekleşmez. Yaptığınız planlar çoğu zaman tamamıyla doğru çıkmaz fakat seçeneklerinizi öğrenmenizde de fayda vardır.
36. Hafta
Bebeğiniz tüm vücudunu kaplayan ince tüyler ve bunun üzerindeki beyaz kremsi “vernix caseosa” dediğimiz madde artık tamamen dökülmeye başladı. Bebeğiniz amniyon sıvısıyla beraber bu maddeleri, yani dökülen tüyleri, dökülen ölü deri hücrelerini ve diğer vücut salgılarını idrarla beraber yutar. Bu sıvı şu ana kadar hem solunum sistemini yıkayarak, solunum sistemi gelişimine yardım etti, hem de sindirim sisteminden geçerek, mide-barsak kanalının olgunlaşmasında rol aldı. Yuttuğu bu maddeler, “mekonyum” adını verdiğimiz yeşil, siyah koyu kıvamlı ilk kakasını oluşturacak ve bu dışkı doğumdan sonra ilk 24 saatte çıkarılacak.
Bebek yavaş yavaş doğum kanalına girer, baş sivrileşir ve deforme olur. Başkemikleri üst üste binerek doğum kanalına uyum sağlamaya çalışır. Baştaki bu şekil değişikliği doğum sırasında daha da artar, doğumdan sonra 1-2 gün içinde normale döner.
Bu haftadan itibaren bebeğin başının leğen kemiği boşluğuna girmesiyle mide yanması, sindirim ve solunum güçlüğü yakınmaları azalır. İdrar torbanız baskı altında olduğunda daha sık idrara çıkmak isteyebilirsiniz. Bu haftalarda karnınızın üst kısmında bir boşluk ve rahatlama hissedebilirsiniz. Bu bebeğinizin doğum kanalına doğru indiğini belirtir ve angajman olarak adlandırılır. Midenizdeki başı ortadan kalkacağı için iştahınızın yeniden açılabilir. Benzer şekilde akciğerlerinizdeki baskı da olmayacağından soluk alıp vermeniz kolaylaşır. İdrara çıkma sıklığınız angajman sonrası tıpkı hamileliğinizin ilk başlarındaki gibi iyice artacaktır. Bebeğinizin hareketleri dışarıdan rahatlıkla izlenebilir. Zaman zaman karnınızın bir bölgesinde aniden bir yükselti fark edebilirsiniz. Bebeğinizin hareketleri özellikle göğüs kafesinizin altında size acı verebilir, canınızı yakabilir.
37. Hafta
Bebeğiniz yaklaşık 46 cm’in üzerinde ve 3kg ağırlığında. Yani gelişmiş, tamamen sağlıklı bir bebek görünümünde! Eğer şu anda bile doğum yapsanız bebeğinizin sağlıklı doğma ihtimali çok yüksek ve dış dünyaya kolaylıkla uyum sağlayabilecek.
Gerçek sancılarla yalancı sancıları birbirine karıştırmamak gerekiyor. İkisi sancı arasındaki farklar şu şekildedir. Gerçek doğum sancılarında kasılmalar düzenli aralıklardadır, kasılmalar arasında geçen süre giderek kısalır ve kasılmaların şiddeti giderek artar, ağrılar sırt ve karındadır, kasılmaların ardından rahim ağzı bebeğin başının geçişine izin verecek kadar açılır (Dilatasyon) ve incelir (Efasman). Yalancı sancılarda ise kasılmalar düzensiz aralıklardadır, kasılmalar arasında geçen süre uzundur ve şiddeti değişmez, ağrılar genelde kasıklardadır ve rahim ağzında değişik olmaz. Gerçek sancılar istirahat etmekle geçmez. Şiddeti de zaman içinde giderek artar. Kasılmaları karnınıza ellediğinizde rahatlıkla hissedebilirsiniz. Eğer kasılmalarınız belli bir düzene girmişse ve istirahatla geçmiyorsa hastaneye gitme zamanıdır.
38. Hafta
Bebeğinizin tutma ve kavrama refleksi tamamen gelişmiştir. Lanuga kılları çok azalmıştır. Emme ve yutma refleksleri geliştiğinden atıkların barsaklarda birikmesi artmıştır. Bebeğinizin elini ilk kez tuttuğunuzda siz de ne kadar sıkı yumrukları olduğunu göreceksiniz! Organları gelişti ve dış dünya için artık hazırlar. Bebeğinizin hıçkırdığını hiç fark ettiniz mi? Solumum egzersizleri esnasında hava olmadığı için soluk borusuna amniyon sıvısı kaçıyor ve bebeğiniz hıçkırıyor. Bebeğinizin sinir dokusu oldukça olgunlaştı ama sinir hücrelerini saran miyelin kılıfın oluşumu daha yeni başladı ve ilk 2 yılda tamamlanacak.
Doktorunuz bu hafta size vajinal muayene yapmayı önerebilir. Bu muayenede doğum kanalının vajinal doğuma uygun olup olmadığı değerlendirilir. Vajinal doğumun gerçekleşmesi bebeğinizin doğum kanalına giren baş çapıyla, sizin kemik yapınız arasında uygunsuzluk olmaması gerekir.
39. Hafta
Bebeğiniz doğum sonrasında vücud ısısını koruyabilmek için yağ depolamasını sürdürür. Yağ hücreleri ilk haftalarında ısıyı sabit tutmak için önemlidir.
Doğumun başlama mekanizmaları hala tam olarak aydınlatılamamış olsa da, bebeğin bu konuda asıl görevi üstlendiği düşünülmektedir. Bebeğinizi ben hazırım uyarısını çeşitli kimyasallarla anneye iletir ve doğumu başlatır. Doğum eylemi sabır gerektiren bir süreçtir. Süresi ilk ve diğer doğumlarda farklılık gösterse de, her anne adayında farklı seyredecektir.
Doğumun başladığın göstergeleri, kasılmaların düzenli ve şiddetli bir şekilde sıklaşması, su kesesinin patlaması, nişan gelmesi olarak sayılabilir. Bunlar her kadında aynı sırayı takip etmez, ya da biri olmadan diğeri olabilir. Önemli olan bunlardan herhangi biri olduğunda, hastaneye ulaşma gerekliliğidir.
40. Hafta
40. hafta da bebeğiniz doğum için hazırdır. Cildi pembe-kırmızı bir renktedir. Doğum anı başladıkça rahim ağzı yavaş yavaş açılmaya başlar. Bu açıklık yaklaşık 10 cm’ye ulaştığında doğumun ilk evresi tamamlanmış olur. Bundan sonra bebeğin anne karnında geçirdiği zamanla 41. haftayı doldurmuş olur. İzmir Normal doğuma karar verildiğinde ultrason ve NST ile bebeğin iyi olduğu gösterilmek kaydı ile doğurmayan gebeler 10 gün daha bekleyebilirler. Bu süre sonunda da doğum olmazsa önce suni sancı denenir. Suni sancı da başarısız olursa bebek sezeryan ile doğurtulur. Küçük bebeğinizi kucağınıza almak için daha fazla beklemenize gerek kalmayacaktır.
İzmir Hafta Hafta Gebelik Takibi
Doğumda hafta hafta (izmir hafta hafta gebelik takibi) sizlerleyiz. Kliniğimizde sistemli bir şekilde oluşturulan tetkikler ile anne adaylarına yardımcı olmaktayız. Her hafta büyüyen bebeklerin takibi bizim en büyük mutluluğumuz.